Dinlediğiniz kayıt, insan kulağı şeklinde dizayn edilen profesyonel bir mikrofon ile kayda alınmıştır. Paylaştığımız her kaydı aynı cihaz ve playlist ile kaydediyor, böylelikle sizlere iki cihaz arasındaki ses karakteri farkını duyabilme imkanı sağlıyoruz. Kulaklıklarınızı takmayı unutmayın!
Sennheiser HD 600 serisinin, markanın tüm serileri arasında ne kadar önemli bir yeri olduğundan, oldukça detaylı yazdığımız HD 600 incelemesinde uzunca bahsetmiştik. Seri HD 600’ün, 1997’de üretilmeye başlaması ile birlikte oluştu. Bu yazımızda, tonal karakter açısından, nispeten HD 600 ve 650’nin birleşimi gibi bir kulaklk olan, serinin modern kardeşi, HD 660 S’i ele alıyoruz.
HD 660S, çok özel, ahşap bir saklama kutusu içerisinden çıkıyor. Kesinlikle premium bir sunum.
Sunum
Kutunun İçinden Çıkanlar:
· Sennheiser HD 660
· 1/4'' (6.3mm) Stereo Jak Girişli Balanssız Kablo
· 4.4mm Pentaconn Stereo Jack Girişli Balanslı Kablo
· 6.3mm'den 3.5mm'ye Çevirici Adaptör
· Kullanım Kılavuzu
· Saklama Kutusu
Siyah, mat tasarım her zaman çekici bir hissiyat oluşturuyor. Bu bir gerçek. Yıllar geçse de eskimeyen, sıkmayan bir renk siyah. 660 S; minimalist, modern, basit bir dizayna sahip. Özel, şaşalı süslemelerden yoksun, yumuşak hatlara sahip, mütevazi bir tasarımı var. Bizce, o bir klasik.
Sennheiser HD 660 S’in malzeme kalitesi, serinin geri kalan üyelerinden pek farklı değil. Hafif olması adına tercih edilen gövde malzemesi plastik fakat sert ve dayanıklı bir yapıda. İç iskelet ise, metal. Biz yıllar boyunca hiçbir olumsuz şey olacağını düşünmüyoruz. Tabii ki, kibar kullanmak gerek. Kadife yastıkların da hissiyatı, kalitesi oldukça iyi. Kablo kalitesi iyi, standard. Çok özel bir konumda değil.
HD 660 S, HD 600’e kıyasla biraz daha az yatay düzlemde sıkma kuvvetine sahip gibi gözüküyor. Ama arada ki fark, fazla değil. Söylemek zor… Kadife yastıklar, ciltle pek uyumlu. İç dolgu malzemesi, ekstra yumuşak değil ama bu sıkma kuvvetine, bu sünger sertliği gerekli. Arkası açık tasarım, kulakların her daim hava almasını sağlayarak, ısınmalarını engelliyor. 660 S, genel açıdan oldukça konforlu bir kulaklık.
HD 660 S, günlük kullanım için pek uygun bir kulaklık değil. 3 Metre, mikrofonsuz kablosu, arkası açık tasarımı ve 150 Ohm empedansı ile, tamamen müziğin içine dalabilmeniz için tasarlanan bir detay canavarı. Sağda solda gezin diye tasarlanmış bir ürün değil. Günlük kullanımınız için tercih edeceğiniz modeller, SONY WH-1000XM4 gibi modeller olmalı.
HD 660 S’in tonal karakteri ve teknik performansı hakkında konuşmadan önce bilmemiz gereken bir şey, kulaklık 150 Ohm olsa ve çoğu incelemeci dostumuz, bu kulaklığı bir ipad ile bile sürebileceğinizi söylese de, bizim kesinlikle buna katılmadığımız. HD 660 S, serinin geriye kalanı gibi, çok sağlam bir amfiyle sürüldüğü sürece potansiyelini ortaya çıkartıyor ve kesinlikle mobil aygıtlarınızla kullanabilmeniz için tasarlanan bir kulaklık değil. İçinde harici, güçlü bir amfi barındıran bir taşınabilir müzik çalar(DAP – Digital Audio Player) ile kullanabilmeniz mümkün, ama Sennheiser HDV 820 gibi, pek güçlü bir masaüstü amfinin, özellikle balanslı çıkışı ile kullanılırsa asıl, HD 660 S, bizim birazdan anlatacağımız HD 660 S oluyor. Kutu içerisine 4.4mm pentagon balanslı kablonun dahil edilmesi de zaten, bunu işaret eden çok güzel bir artı.
HD 600’ün tonal karakterini çok detaylı anlatmıştık. 660 S, 600 ve 650’nin birleşimi gibi biraz. Nasıl mı? HD 600, pek natural, daha az yoğun baslara sahip, öne çıkan midlere ev sahipliği yapan, tizleri pek ferah, havadar ve uzantısı geniş bir model. 650, 600’ün tizlerini biraz sıkıştırıp, alt frekans eklenmiş versiyonu gibi düşünebilir. 660 S ise, dediğimiz gibi bu iki karakterin tam ortasında gibi düşünülebilir. Markanın bu noktada, HD 660 S’in tonal karakter seçiminde doğru bir karar verdiğini düşünüyoruz.
Teknik performans açısından, 660 S’in 600 ve 650’den geri kaldığını düşünmüyoruz.
Bu arada; rakamsal açıdan daha yüksek diye, 660 S’i, bu iki modelin, “ÜST MODELİ”, olarak düşünmeyin. Bu seri deki her modelin birbirine teknik performans açısından pek yakın olduğunu, sadece karakter açısından farklılaşan canavarlar olduğunu düşünün.
Teknik performans açısından geride kalmasa da, 660 S’in; 600 gibi, bir sektör standardı, bir klasik, bir efsane olamayacak olmasının temel sebebi, özgün karakterini kaybetmiş olması. HD 600 bir efsane, çünkü vokal başarımı 20 küsür sene sonra bile hala dinleyebileceğiniz en iyiler arasında yerini koruyor. Tonal karakteri, mid bölgesini, özellikle vokalleri pek natural biçimde üretecek şekilde tasarlanmış. 660 S’in sesi ise, kolay bulunabilen bir ses. Bunu kötü anlamda söylemiyoruz. Hatta muhtemelen, 660 S’i beğenen genel tüketici sayısı, 600’ü beğenenlerden çok daha fazladır. 600’e muhtemelen, fazla BASSIZ, diyor bu kitle. Lakin, 660 S’in tonal balansına benzer karakterler piyasada çok. Dengeli, alt frekansların da öne çıktığı, elektronik müziklere de uygun, daha toplu ve gövdeli bir karakter. Yaptığı işi de çok iyi yapıyor. Yapamadığı temel şey, tizlerde ki uzantı. 660 S’in tizleri, 600’e göre daha önce Roll-Off oluyor. Yani, hava frekanslarda bir kayıp söz konusu. Bu da, özellikle sahnede ki ferahlık algısına bir olumsuz katkı demek oluyor.
Yinede, 150 Ohm oluşu, çok daha verimli olması demek. Günümüzde, düşük ohm değerlerine sahip kulaklıklar öne çıkıyor. Taşınabilir, güçlü müzik çalarlarımız ile de bir yere kadar kullanılabilecek olması, rahatlatıcı bir etmen olarak düşünülebilir. Bunun yanında, alt frekansların hatrı sayılır bir gövdeye sahip oluşu, kesinlikle yüksek çözünürlüklü, klasik 600 karakterinden taşıdığı esintiler, HD 600 kadar olmasada, vokallerin yine de efsane bir makro detay bariyeri altında üretiliyor oluşu, 660 S’i, müzik severlerin daha büyük bir kısmının tercih edeceği, 600 serisinin evrildiği modern yönün kraliçesi yapıyor. Açıkçası, bizim masamızda HD 600 ve 660 S olsa, hangisini tercih edeceğimizi az çok tahmin ettiniz. Fakat HD 660 S’i çok seveceğinizi bilerek, gönül rahatlığıyla, kesinlikle öneriyoruz. Müzik dinletilerinizin yanında, oyunlarda ve filmlerde HD 600’den daha iyi bir performans sergileyeceği de, geliştirilmiş alt frekans tepkisi sayesinde, aşikar.
Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap.
Yorum mu yapmak istiyorsunuz? Buradan giriş yaparak yorum yapabilirsiniz.