Fiyat / Performans Kavramının Ses Ekipmanlarında Karşılığı Nedir?

Odyofiller bilirler, bu hobi belkide dünya üzerinde ki en pahalı hobilerden biridir. (Tabii Spor Araba Koleksiyoneri Değilseniz)

 

30 sene önce, sektör daha çok hoparlörler üzerine kuruluydu. Günümüz teknolojisine pek benzer yapıda üretilen pasif hoparlörler; amfiler ve plak / cd çalarlarla eşleştirilip, şimdilerde “Hi-Fi” olarak tanımladığımız sistemler dinlenirdi. O zamanlarda, odyofillerin odak noktaları Hi-Fi’deydi.

 

 

Bir süre sonra, pazarda çok fazla kulak üstü kulaklık, iem ve portatif amfiler /daclar, ardından müzik çalarlar kendini göstermeye başladı. Kaliteli bir kulaklığın, kaliteli bir Hi-Fi sistemden çok daha uygun fiyatlara satın alınabildiği gerçeği; daha çok müzikseveri bu hobi çatısı altında toplayarak, olaya resmen boyut atlattı. Odyofillik artık sadece ciddi bütçelere sahip insanlara yönelik değil, tüm ses tutkunlarının yönelebileceği bir uğraş haline gelmişti.

 

İlerleyen zamanlarda pek popüler bir ürün olarak kullanıcılara sunulan, HD 600; bunun en güzel ispatlarından. Bu ürün yaklaşık 25 senedir tüm dünyada sevilerek kullanılan, oturduğunuz yerde muazzam bir vokal ve gerçek enstrüman deneyimi yaşayabileceğiniz bir efsane. En popüler “Ses Platformlarındna biri olan “Head-Fi”’de, HD600 hakkında konuşulmuş tamı tamına 1440 sayfa mevcut. Ne kadar çok insanın bu maceraya katıldığını tahmin etmek zor değil...

 

 

Tabii, iyi bir kulaklık ile iyi bir hoparlör arasında da fark yok değil. İyi bir kulaklık, bünyesinde ciddi potansiyel taşıyan sürücüler barındırabilirken, bu olayın bir hoparlörde, üst limiti daha yüksek olacaktır.

 

“Kulaklık mı, Hoparlör mü?” adlı bloğumuzda da yazdığımız gibi;

 

“İyi bir Hi-Fi sistem ile deneyimleyebileceğiniz; özellikle sahne genişliği ve resimleme fenomenlerini; bir kulaklıkta, bir hoparlörde yaşayabileceğiniz gibi yaşayabilmek pek mümkün değil. Örneğin güçlü bass sürücülerine sahip bir hoparlör, alt frekansları sadece başınızda değil, tüm vücudunuzda hissettirerek, müziği bu anlamda farklı bir boyuta taşır. Bu cümleler bir kulaklığın; yine bir kulaklığın yaşatabileceği tarzda, yukarıda saydığımız fenomenler çerçevesinde hiç bir şekilde tatmin etmeyeceğinin ispatı değildir. İyi bir kulaklık ile her anlamda, müziksel doyum noktanıza ulaşamamanız için hiçbir neden bulunmamakta. Burada anlamamız gereken şey; bütçeden bağımsız düşünüldüğünde, kulaklıkların potansiyel yeteneklerinin, hoparlörlerden önce sonlandığı.

Dünyanın en iyi akustik mühendisleri ekibine sınırsız bütçe verilerek şahane bir kulaklık ve şahane bir hoparlör yapmaları istense; elde edilen kulaklık karşısında ağzınız açık kalırken, hoparlör karşısında dilinizi kaybedebilirsiniz.”

 

Fiyat Performans kavramı, günümüzde sıkça kullanılan; inceleme yazılarında ve youtube videolarında tercih edilen referans kelimelerden biri. Bu kelime; bir kulaklık veya hoparlör, ne kadar “Fiyatının hakkını verebiliyor?”, bunu açıklamak için kullanılır.

 

Bir pazarda, rekabet arttıkça modeller gelişir ve fiyatlar dengelenir.

 

Eğer birşeyin en iyisini yapabiliyorsanız, eşşiz başarınız dahilinde; bu ürünü istediğiniz seviyede fiyatlandırabilirsiniz. Bu, sizin en iyisi olduğunuz gerçeğini değiştirmeyecek ve bütçesi dahilinde en iyi arayışında olanlar, soluğu sizin yanınızda almaya devam edeceklerdir.

 

“Chi-Fi” diye bir tanım var. Bu tanım; “Hi-Fi” kelimesi doğrultusunda, çin kökenli Hi-Fi ürünlerine verilen ismi ifade ediyor. Chi-Fi, fiyat / performans tartıştığımız bu bloğumuzda ki ana konu başlıklarından biri. Burada anahtar kelime olabilecek kadar önemli olmasının sebebi ise; sektörün fiyat / performans seviyesini; bu çinli adamların alt üst etmiş olmaları…

 

 

Alman, ingiliz, fransız vb.  firmaları; genelde Ar – Ge odaklı, mühendis kafasında, işlerine her yıl yeni inovasyonlar ekleme amacı doğrultusunda ilerlerler. Bu adamlar aceleci tutumdan uzak, garantici ve kusursuz kalite odaklı ilerlerler. Kalite kontrol birimleri, bu tarz üretici firmalarda ki en önemli göreve sahip birimlerden biridir. Kutu tasarımı, gereksiz aksesuarlar gibi göz alıcı elementleri, tasarımlarında öncelik verilecek konular arasında görmezler. Uzun yıllar yapılan mühendislik çalışmaları, ciddi yatırımlar gerektirir. Sonuç olarak; yenilikçi inovasyonlara sahip, pek güvenilir ve alanında 1. Sınıf başarımlara sabip ürünler, hatrı sayılır bir fiyat etiketi ile bizlere sunulur. Bizce; bu oldukça da normal bir durumdur.

 

Chi-Fi pazarında, gerçek anlamda binlerce ürün var. Bu adamlar piyasaya 2 dakikada bir yeni bir model sürüyorlar. Yeni çıkacak bir ürünle alakalı yapılan Ar – Ge çalışmaları ve gerekli kalite kontrol testleri çok daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilerek, maliyeti büyük oranda düşürebiliyorlar. Kullanıcı, günün sonunda daha az güvenilir ürünler eline geçirse de , bu ürünler genelde  benzer fiyat bandında bulunan köklü firmaların ürünlerine benzer teknik performansları, çok daha düşük fiyat bandı seviyesinde sağlayabiliyor oluyorlar. Fakat biz, kulaklik.com ekibi olarak; “En İyilerin” bu pazarda değil, köklü pazarda yer aldığına inanıyoruz. Chi-Fi pazarı, çok heyecanlı. Sürekli halde piyasaya sürülen fiyatına göre gerçekten detaylı ve yüksek çözünürlüklü olan yeni ürünleri, kısık bütçe ile takip edebiliyor, kişisel tatmin durumunuzu arttırabiliyorsunuz.

 

Şu bir gerçek; uygun fiyat bandı söz konusu olduğunda, artık köklü firmalar konumuz dahilinde geriden gelmekteler. 300-500  dolara kadar, Chi-Fi bünyesinde daha iyi bir fiyat / performans seviyesinde olacak olmanız pek olası. Lakin HD 800 S hala belkide dünyanın en iyi sahne başarımına sahip kulaklığı, IE 900 belkide en iyi dinamik kulak içi kulaklık, Focal Stellia belki de en iyi arkası kapalı kulaklık, Kef Reference 1 ise belki de en iyi bookself hoparlör. Belkide, çünkü burada sizin zevklerinizde değerlendirmeye katılmalı.

 

 

 

Bir ses ekipmanına ayırmak istediğiniz bütçe ve beklediğiniz performans ne olursa olsun, en önemli nokta; o ekipmanın “Size Göre” olması. Objektif olmayan incelemelerde yaratılan hypelardan uzak kalıp, kişisel zevkinizi tanımlayan çemberin içine doğru ilerlemeniz dileğiyle…